22 Aralık 2008
süt
süt. bildiğimiz süt. yoğunluğundan anlaşıldığı kadarıyla yağlı. yoğunluğunu nerden mi anladım? cam kupanın içinde ağır ağır salınmasından. yağsız süt olsaydı daha kıvrak bir şekilde yalardı kupanın yanaklarını. ama bu kendini ağırdan satıp nazlana nazlana dolanıyor kupanın içinde. birazdan onu yudumlayacak dudaklar da bi o kadar yağlı. daha doğrusu parlak. anlaşılan sonbahar rüzgarının çatlattığı bu dudaklara krem sürmüş sahibi az önce. işte bu sahip o yağlı süte ağır aksak danslar ettiren. üstüne üstlük arada bir dilinin ucuyla üst dudağına dokunan. günışığı kuzgun saçlarını usulca okşarken gözlerini gözlerime diken. ne zamandır burada karşı karşıya oturuyoruz kestiremiyorum. süt yatağa dökülecek ona yanıyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder