14 Kasım 2008
kırıntı
bi sağa bi sola. bi sağa bi sola. arada da 45 derecelik açılarla yukarı aşağı. sonra tekrar bi sağa bi sola. bi sağa bi sola. ta ki parmak uçlarınla kontrol ettiğinde, artık onu rahatsız etmeyecek bir seviyeye ulaştığını hissedene dek tırnaklarını törpüledi durdu karşımda. tırnaklarından dökülen kırıntılar çantasının üzerinde hafif bir tepecik oluşturmuştu ki yanındaki arkadaşının dürtmesiyle kucağına doğru üfürmeye başladı. pufff. huuffff. fuffff. dudaklar hafif aralık. üst dudak alt dudağın önünde. havaya karışan tırnak kırıntıları sonbahar güneşiyle dans edercesine ağır aksak yere süzülerken gözlerini kaldırıp yüzüme baktı. başı hâlâ öne eğik, dudakları artık kısmen aralık, kaşlarının gölgesindeki gözleri ise hınzırcasına parlak. sonra doğruldu, ayağa kalktı, trabzanın üstüne çıktı ve aşağı atladı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder