30 Ocak 2008

çek beni içine, üfle beni güneşe


sevgili kenarları oyalı günlük,
ayyuka'ya daldım eski gözağrılarımı unuttum sanıyorsun değil mi? yo yo yo. demek ki beni hiç tanımamışsın. bak bugün sana dinar bandosu'ndan iki çift kelam etcem. onlar da en az ayyuka kadar göz bebeği bi grubumuz. ama onlar sevgiliyi kapatmayıp koyvermişler, sonra da 'kanıyorum'da dile getirdikleri şu hallere düşmüşler:
"deliriyorum sensizliğimden, deliriyorum
geriliyorum sessizliğinden, geriliyorum
gittin hayat çekilmez oldu
buralar iyice yaşanmaz oldu
bir ses satır bir mektup çok mu
nisan güneşinin hiç hatırı yok mu?"

ne var ne yok der gibi kıpraştığını duyar gibiyim. iç güveysinden hallice cevabı seni tatmin eder mi? etse de etmese de dedim bile. bu arada izmir'deki atölye, başvuru kıtlığından dolayı ileri bi tarihe ötelendi. muhtemelen şubat sonuna. zaten izmir'e gitmeyi heves ettirecek ekstra nedenler hâlâ var mı yok mu bilemiyorum. yani bana kalsa var da... neyse.
ama 14 şubat'ta ankara'dayız büyük ihtimalle. sevgililer günü fotoğraf atölyesi! dur hemen atlama. tabii ki öyle diil. sen de pek safsın canım. bi de internet günlüğü olacaksın!
bu arada yukarıdaki fotoğrafı geçen hafta başındaki gözyaşı soslu boğaz gezisinde çekmiştim. hayat ne garip değil mi?

Hiç yorum yok: