tamam tamam, o vakit telefonlaşırız

bugün yine koşuşturmacalı bir gün oldu. ofiste oturup bir işin ucundan tutamadım bu hafta. sabahtan muhasebe işleri vardı, bin türlü dert. öğleden sonra da alp'e gittik. siteye neler koyarız filan. biraz da fotoğraf dedikodusu. birkaç kare çektim alp'in tarihi yarımada manzaralı balkonundan. istanbul serime ekleyeceğim bir şeyler çıkar belki.


biraz da ofis serisinden fotoğraf yükleyeyim siteye dedim. yukarıdaki fotoğrafı çok beğendiğimi saklayamayacağım, biraz ayıp olacak ama.


bu fotoğrafı da acayip sevdim. bu tür fotoğrafları tek başlarına çok sevmem esasında, ama serinin toplamı içerisinde çok ferahlatıcı birer unsur oluyorlar. seri seri diyip duruyorum ama ne olacak bu seriler? sergilenecek mi? kim sergileyecek? kendi kendimi sergileyecek değilim ya, yakışık almaz. kimi küratörler kendilerini de dahil ediyor ya gerçi yaptıkları sergilere. ne günlere kaldık. esasında şöyle küçük bir kitap yapmak geçiyor aklımdan. 10x15 cm. boyutlarında, bir sürü fotoğraftan oluşan miniminnacık bir kitap. ev serisi ve ofis serisinin samimiyetini sanki ancak o tip bir kitap karşılar gibi geliyor. bakalım. gün doğmadan neler doğar?