11 Mart 2007

böyle böyle oldu demiş

iki gün yazmadım diye okurlarım homurdanmaya başlamış. ama sevgili okurlar, en başta ne dediydim ben, bu günlük bildiğiniz günlüklerden değil. ara sıra 1 günlük, ara sıra 2 günlük, ara sıra 5 günlük, vs. alıştırmamak lazım demek ki iki gün üst üste yazarak. neyse canım, size de hak vermiyor değilim. sabırsızlanıyorsunuz şahaserlerimi görmek için. dermişim.
bugün refik ile ufak bir kadıköy turu yaptık. refik, ocuğuna (teyzesi olur) gelmişti pazar kahvaltısı için. sonrasında da 2 gibi kadıköy'de buluştuk, sahilden kıyın kıyın fenerbahçe'ye oradan da bağdat caddesi'ne gittik. yolda bol bol fotoğraf çektim tabii. rana'nın deyimiyle public space ready made. ama bugün blog'a yükleyeceklerim hâlâ son yıkattığım makaralardan.


ofisteki bu sepeti dönem dönem çekiyorum. bu da takıntılı bir obje benim için. tıpkı sokak sandalyeleri gibi.


bu da başka bir ofis manzarası. ofis de ev gibi uzun süre çalışmak istediğim bir konu. hem gelen gideni bol olduğu için malzemesi de daha bol. bakalım.

Hiç yorum yok: