coştular. hasret giderdiler. geceyi ölümsüzleştirdiler.
bugün pek bi şey yapmadım esasında. kısa süreli bir hastane ziyareti dışında. bu arada hastane eskiden hastahane diye yazılırdı. neden sonradan değişti anlayamıyorum. niye sürekli değişiyor bu yazım kuralları. zıngılimo'nun annesine sormak lazım. ben mi yanlış hatırlıyorum yoksa hastahane diye yazıldığını.


bugün boyayacak bir kutu neyin bulamadığımdan televizyona takılayım dedim. insana her gün ilham gelmiyor! biraz müzik kanallarını dolaşıp son moda klipleri takip etmek iyi olur hem. athena'nın yeni klibi güzelmiş. hani şu bi bölümünden sonra çizgi filme dönüşen klip. 'kayıp' mıydı neydi adı. müzik kanalları dışında televizyonda pek de bir şey yok esasında. dizilerin eski bölümlerinden kolajlanan özel bölümler ve magazin programları. varsa yoksa yılbaşı. bir geceliğine kedi kız olan hande yener genç sevgilisini nasıl öpücük seline boğmuş, reha muhtar ve gülşen ayrılmış mı, antalya bu yılbaşında da nasıl eğlencenin başkenti olmuş, sibel can nasıl duygulu anlar yaşamış, nihat doğan seda sayan'a maket uçakla nasıl evlenme teklif etmiş, mış mış mış... oldum olası anlamadım zaten bu yılbaşı kutlaması zırvalığını. neyse işte, zaplayıp durdum ben de. dışarı çıkarken kameramı da yanıma almamışım. yine evden bir şeyler koyuyorum bu yüzden günlüğe. ve tabii tüm akşam karşısında oturduğum televizyondan. gurul da aç kaldı bugün!