22 Nisan 2010
20 Nisan 2010
19 Nisan 2010
17 Nisan 2010
1 Nisan 2010
19 Mart 2010
6 Mart 2010
isabet
merdivenlerden iner inmez gözüme ilk çarpan o oluyor. ayakta durmakta güçlük çekmesinden mi yoksa simsiyah kıyafetiyle tezat oluşturan kısa sarı saçlarından mı, emin değilim. öyle ya da böyle. içeri girmeden önce tuvalete gitmeliyim. kırmızı seramikli. unisex. benim için hava hoş. hemen arkamda bitiveriyor. tesadüftür. şeytani yorumlar yapmamak lazım pat diye. bi kapının önünde dikilmeye başlıyorum. hooop yanıbaşımda. sanki sıramı kapmak ister gibi bi hali var. bunu sarhoş olmama yor. bakıyorum. boş boş. her zamankinden. yanaşıyor. içerdekinin de işi bitmek bilmedi. sürtünüyor. ne kadar içmiş olabilir ki. eller devrede. burası ne kadar kalabalık. kolunu yakala ve ittir. çok sarhoşum mazur gör bakışı. sesini çıkarma. sifon sesi. nihayet. kapı sürgüsü. kim önce gircek. sen mi ben mi, yoksa beraber mi. sen buyur. beraber girseydik. sağol. nedir bu saçmalık sabaha karşı. sürgüyü çekiyor. sessizlik. kısa bi süre. sonrasında peşi sıra böğürtüler. böögh. öörgh. isabetli bi karar. bazen yanılmadığım da oluyor. neyse artık işemesem de olur.
23 Şubat 2010
19 Şubat 2010
18 Şubat 2010
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)